9 Temmuz 2013 Salı

film: motorsiklet günlükleri

her güne 1 film kuralını koyduğum şu hamileliğimin son demlerinde her gün bir film izleme keyfime diyecek yok :)
                   dünkü programımda 'the motorcycle diaries' (motorsiklet günlükleri) vardı.


 uzun zamandır izlediğim filmleri beğenmememe rağmen bu filmi sevdim. neden mi? birincisi bu ara delisi olduğum parasız ama gezebilen tayfasını anlatan bir film olması, ikincisi ise sosyal mesajlar veriyor olması. 
                  
             efendim film che quavera'nın,  eğitimini tamamlamak üzere iken dostu alberto ile alberto'nun tabiri caizse külüstür motorsikleti ile seyahate çıkması ile başlıyor. alberto ve che ya da fuser bir cafede oturup sohbet ederken alberto che'ye yan masada uyuklayan bi adamı gösterip 'dostum ilerde bu adam gibi olmak mı istiyorsun?' diyor. ve sonra bizim tayfa che'nin ailesinden özellikle annesinden zar zor izin alarak geziye başlıyor. asıl amaç sadece gezmek de değil bu arada, ünlü bir doktorla buluşup onun maddi manevi desteğini de alıyorlar. 
      filmi izlerken che'nin dürüstlüğüne hayran kaldım. ünlü doktorun yazdığı kitap taslağını okuduktan sonra çok açık ve net bir şekilde herkesin en iyisi olduğu işi yapması gerektiğini söylüyor. 
     che'ye hayran olduğum ikinci nokta halka karşı yapılan haksızlıklara verdiği tepki oldu. içindeki devrimcinin tohumları daha o zamandan atılmış demekki..
    iki dost seyahati boyunca bir çok sıkıntı çekiyor, yeri geliyor che hasta oluyor ama ilaca para vermek istemiyor yeri geliyor albertonun motorsikleti bozuluyor ve ikili yola otostop çekerek ve yürüyerek devam ediyor. 
    filmi izlerken içimdeki seyahat aşkı iyice depreşti. 
   neyse bundan sonrasını izlemek isteyenlere bırakayım :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder